MÜRÜVVETSİZLİK ve AFFETMEK ÜZERİNE (MAT-22)
Danışan, 38 yaşıda bayan ve iki evlilik geçirmiş. Birinci evliliğini, 22 yaşında yapmış, 11 ay sürmüş ve hiç eşiyle beraber olamamış. Büyük bir aşkla evlenmişler ama eşi, evlilikten sonra kendisine karşı müthiş bir nefret duyar olmuş ve kıskançlıklar başlamış.  Dövmüş, eve kilitlemiş ve iki defa öldürmeye kalkmış.

İkinci evliliği ise 5 ay sürmüş. Bu eşi dövmemiş ama aynı şekilde kadına karşı nefret duyuyormuş, kıskanıyor ve eve kilitliyormuş. Kayınvalidesi, iffetsizlik iftirası atmış ve kadını öldürmeye çalışmış.

Bayan, üniversite mezunu ve zengin bir ailenin çocuğu. 70'den fazla talibi olmuş. Her iki eşi de namaz kılan insanlarmış. Dört kardeşinin evliliklerinde de problem var. Bir kardeşi, kendisi gibi iki evlilik yapıp ayrılmış.

ARKA PLAN
1. Soyun kesmediği adak varmış. Kadın üzerindeki erkek hayvan adağı, erkeksi bir karakter verir ve vajinusmusa sebep olur. Erkekte dişi hayvan adağı, kadında da erkek hayvan adağı varsa cinsel birliktelik zor olur. Soya küfredenlerde cinsel problemler yaşar.

2. Babası, ilk eşinin üzerine ikinci evlilik yapmış. İkinci eş güya bunların evine sığınmış ve benimle evleneceksin demiş. Adam, kadına ümit verdiği için kadın bunu yapmış ama adam bunu inkar etmiş, kızın ailesi silahla tehdit etmiş ve evlilik gerçekleşmiş. Adam üç ay evli kalıp kadını boşamış. Kadın, kendi ifadesi ile "tam kırk yıldır sabah namazlarından sonra  adama, anne ve babalarına ve amcaya beddua ediyor, "benim gibi çocukları da mürüvvet görmesin" diyormuş. Zaten babası da zaman zaman "bu hatayı yapmamalıydım" diyormuş. “Üç dua (ve beddua) -şüphesiz- müstecaptır/makbuldür. Mazlumun (zalim hakkında) yaptığı dua/beddua, Misafirin (ev sahibi için)yaptığı dua ve babanın evladı için yaptığı dua.”(Tirmizî, Bir,7)

Kadının yaptığı da yanlış çünkü masum çocuklara da beddua ederek onlarında zarara girmesine sebep olmuş ve kul hakkına girmiş.  Ayrıca, Allah'ın El-Adl isminde şüphesi varmış gibi kırk yıl boyunca lanetlemeye devam etmesi de haddi aşmışlık. "Lâneti çok yapanlar Kıyamet günü şefaatçi olamazlar, şehid de olamazlar."(Müslim, Birr 85) Sanki o beddua etmese Cenab-ı Hak onun hakkını almayacak mı? Hakkını haram edip kuldan alacaklı gitmektense, helal edip Allah'tan alacaklı gitmek daha hayırlı olsa gerek. "Kötülüğün cezası, onun gibi bir kötülüktür. Kim kendine yapılan kötülüğü affedip barışırsa, onun mükâfatı Allah'a aittir. Şüphesiz ki Allah, Zâlimleri sevmez." (Şûrâ, 42/40).

Affet, marufu emret ve cahillerden yüz çevir!) [Araf 199]

Affedin ki, Allahü teâlâ da sizi affetsin ve şerefinizi yükseltsin! [İsfehani]

Allah rızası için affedeni, Allahü teâlâ yükseltir. [Müslim]

Kendinden uzaklaşanlara yaklaşmak, zulmedenleri affetmek, kendini mahrum edenlere [Kendine bir şey vermeyenlere] ihsan etmek, güzel huylu olmaktır.[İ.Süyuti]

Sana zulmedeni affet, sana gelmeyene git, sana kötülük edene sen iyilik et, aleyhine de olsa mutlaka doğru konuş. [Ruzeyn]

Musa aleyhisselam, "Ya Rabbi, senin indinde en aziz kimdir?" diye sordu. Allahü teâlâ da, "İntikam almaya gücü yeterken affedendir" buyurdu. [Harâiti]

Allahü teâlâ merhameti olmayana merhamet etmez, affetmeyeni affetmez. [İ.Ahmed]

Affedin ki affa kavuşasınız! [İ.Ahmed]

Ceza vermekteki hata, affetmekteki hatadan daha kötüdür. [Hakim

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar